1 – ALLAH: Kendisinden başka ilah olmayan her şeyin gerçek mabudu.
2 – Er-RAHMAN: Dünyada bütün mahlûkata rızk veren.
3 – Er-RAHİM: Ahirette yalnız dostlarına, iman ehline rahmet eden.
4 – El-MELİK: Bütün mevcudatın gerçek sahibi ve tek hükümdarı.
5 – El-KUDDÜS: Bütün mahlûkatı maddi-manevi kir ve ayıplardan temizleyen.
6 – Es-SELAM: Her tür ayıptan uzak‚ her türlü afetten beri olan, kullarını da selim kılan.
7 – El-MÜ’MİN: Kullarına vadinde sadık olan. Kalplerde iman nurunu yakan ve kullarına güven veren.
8 – El-MÜHEYMİN: Bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan, görüp gözeten demektir.
9 – El-AZİZ: Kahreden‚ galebe çalan; sonsuz izzet sahibi olan.
10 – El-CEBBAR: Mahlûkatı mecbur eden; ne isterse istediğini zorla yaptıran.
11 – El-MÜTEKEBBİR: Sonsuz büyüklük ve azamet sahibi. Mahlûkata ait sıfatlardan yüce ve uzak…
12 – El-HÂLIK: Her şeyi yoktan var eden.
13 – El-BARİ: Mahlûkatı, yoktan‚ örneksiz olarak, aza ve cihazlarını birbirine uygun olarak yaratan.
14 – El-MUSAVVİR: Her varlığa münasip şekil veren, farklı suretlerde yaratan.
15 – El-GAFFAR: Kulların günahlarını tekrar tekrar ve çokça affeden.
16 – El-KAHHAR: Her şeye galip gelen ve bütün düşmanlarını kahreden.
17 – El-VEHHAB: Bol bol hediyeler veren.
18 – Er-REZZAK: Bol bol veren; rızka muhtaç bütün mahlûkata rızk veren.
19 – El-FETTAH: Kulları arasında hâkim olan. Her şeyi hikmetle açan…
20 – El-ALİM: Her şeyi en ince ayrıntısına kadar hakkıyla bilen.
21 – El-KÂBİD: Lütuf ve hikmetiyle istediğinin maddi-manevi rızkını daraltan.
22 – El-BÂSIT: Lütuf ve hikmetiyle istediğinin rızkını açıp genişleten.
23 – El-HAFİD: Zorbaları ve firavunları alçaltan, onları hor ve zelil eden, değersiz kılan…
24 – Er-RÂFİ’: Dilediğinin makam ve mertebesini yükselten, dostlarını yücelten; dilediğini aziz kılan.
25 – El-MUİZZ: İstediğine izzet ve şeref verip yükselten..
26 – El-MÜZİLL: İstediğini zelil edip alçaltan.
27 – Es-SEMİ’: Gizli-açık her sesi, her yalvarış ve yakarışı işiten, duyan.
28 – El-BASİR: Her şeyi bütün incelikleriyle gören.
29 – El-HAKEM: Hükmeden, her şeye hâkim olan; her hakkı yerine getiren.
30 – El-ADL: Doğru hüküm veren, zulmetmeyen. Allah mutlak âdildir; zulmü ve zalimi sevmez.
31 – El-LATİF: Lütuf ve keremi bol olan. Kulun isteğini yumuşakça ve kolayca veren…
32 – El-HABİR: Olan ve olacak her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan.
33 – El-HALİM: Yarattıklarına son derece yumuşak muamele eden.
34 – El-AZİM: Büyüklüğünün sınırı olmayan, kendisine büyük ümitler beslenen.
35 – El-GAFUR: Kullarının günahlarını çokça bağışlayan, bağışlamaktan bıkıp usanmayan.
36 – Eş-ŞEKÜR: Rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan ve mükâfatlandıran.
37 – El-ALİYY: Her şeyiyle yüce ve yüksek olan.
38 – El-KEBİR: Celâlinin (büyüklük) ve şanının yüceliğine hudut olmayan.
39 – El-HAFIZ: Her şeyi muhafaza edip koruyan.
40 – El-MUKÎT: Her şeye muktedir olan; her türlü mahlûkata uygun rızk veren.
41 – El-HASÎB: Kulların bütün fillerinin hesabını gören, her şeye yeten.
42 – El-CELİL: Yücelik ve ululuk sahibi olan.
43 – El-KERİM: İyilik ve ikramı bol olan.
44 – Er-RAKÎB: Bütün varlıkları görüp gözeten, kendisinden hiçbir şey gizli olmayan.
45 – El-MÜCİB: Kullarının duasını kabul edip, cevap veren.
46 – El-VÂSİ’: İlim ve ihsanı her şeyi içine alan, zenginliği ve rahmeti her şeyi kuşatan.
47 – El-HAKİM: Hikmet sahibi olan; her şeyi yerli yerinde yapan.
48 – El-VEDÛD: İtaatkâr kullarını çok seven, onlardan razı olan ve çok sevilen.
49 – El-MECÎD: Azamet, şeref ve hâkimiyeti sonsuz; keremi geniş olan.
50 – El-BÂİS: Peygamberler gönderen, mahlûkatı, ölümünden sonra âhirette yeniden dirilten.
51 – Eş-ŞEHİD: Kendisine hiçbir şey gizli olmayan; her yerde hazır ve nazır olan ve her yapılanı gören.
52 – El-HAKK: Varlığı ve vücudu gerçek olan, hiç değişmeden daima sabit olarak duran.
53 – El-VEKİL: Kendisine güvenen kullarının işlerini en şekilde gören, yoluna koyan; kulların rızklarına kefil olan. “(Dediler ki) Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.”(3: 173)
54 – El-KAVİYY: Gücü ve kuvveti sonsuz olan, kendisini hiçbir şey aciz bırakamayan.
55 – El-METİN: Hiçbir şey kendisini sarsmayan ve kendisine güvenilen; hiçbir fiilinde sıkıntı çekmeyen.
56 – El-VELİYY: Müminlerin yar ve yardımcısı olan.
57 – El-HAMÎD: En çok övülen ve övgüye layık olan.
58 – El-MUHSÎ: İlmiyle her şeyi sayan, büyük veya küçük hiçbir şey gözünden kaçmayan.
59 – El-MÜBDİ: Eşyayı yoktan ilk defa var eden, yaratan demektir.
60 – El-MUÎD: Mahlûkatı hayattan sonra tekrar ölüme, öldükten sonra da tekrar hayata iâde eden.
61 – El-MUHYİ: İhya edip dirilten; canlılara hayatı veren.
62 – El-MÜMÎT: Yarattığı canlılar için ölümü yaratan, öldüren.
63 – El-HAYY: Gerçek hayat sahibi, diri ve canlı olan
64 – El-KAYYUM: Gökleri, yeri ve bütün mahlûkatı ayakta tutan.
65 – El-VÂCİD: istediğini bulan; fakirliğe düşmeyen daima zengin olan.
66 – El-MÂCİD: Sonsuz şan ve yücelik sahibi olan.
67 – El-VÂHİD: İsim, sıfat ve işlerinde ortağı olmayan; tek başına olan, yanında bir başkası olmayan.
68 – El-EHAD: Tek olan, kendisinden başka ilah olmayan, eşi ve benzeri bulunmayan.
69 – Es-SAMED: Her şey ve herkes kendisine muhtaç olan, kendisi hiçbir şeye ve hiçbir kimseye muhtaç olmayan.
70 – El-KADİR: Sonsuz güç ve kudret sahibi olan.
71 – El-MUKTEDİR: Her şeye gücü yeten. Kadir’den öte bir güçlülük ifadesi.
72 – El-MUKADDİM: Dilediğini öne geçiren; her şeyi yerli yerine koyan.
73 – El-MUAHHİR: İstediğini erteleyen, geriye bırakan; takdimi hak edeni takdim, tehiri hak edeni tehir eden.
74 – El-EVVEL: Bütün eşyadan önce var olan demektir.
75 – El-AHİR: Bütün eşyadan sonra baki kalacak olan demektir.
76 – Ez-ZAHİR: Her şeyin üstünde zahir olan ve onların üstüne çıkan; varlığı apaçık görünen.
77 – El-BATIN: Mahlûkatın nazarlarından gizlenen; her şeyin iç yüzünden haberdar olan.
78 – El-VALİ: Eşyanın maliki olan ve onlarda tasarruf eden; mahlûkatın işlerini yoluna koyan.
79 – El-MÜTEÂLİ: Mahlûkatın sıfatlarından uzak olan, bu sıfatların biriyle muttasıf olmaktan yüce ve âli olan.
80 – El-BERR: Katından gelen bir iyilik ve lütufla, kullarına karşı şefkatli ve merhametli olan.
81 – Et-TEVVAB: Bütün tövbeleri çokça kabul eden.
82 – El-AFÜVV: Kullarının günahlarını çokça affeden.
83 – El-MÜNTEKİM: Dilediğine ceza vermede şiddetli davranan; suçluları müstahak oldukları cezaya çarptıran.
84 – Er-RAUF: Kullarına çok şefkatli ve merhametli olan. Re’fetle rahmetin farkı: Rahmet bazen maslahat gereği istemeyerek olabilir. Re’fet isteksiz olmaz, isteyerek olur.
85 – Zü’l-CELAL-İ ve’l-İKRAM: Büyüklük, fazl ve kerem sahibi olan.
86 – El-MUKSİD: Hükmünde âdil; bütün işleri denk ve birbirine uygun olan.
87 – El-CAMİ’: İstediğini, istediği şekilde toplayan; kıyamet günü mahlûkatı toplayan demektir.
88 – El-GANİY: Gerçek zenginlik sahibi olan ve hiçbir şeye muhtaç olmayan.
89 – El-MUĞNİ: Mahlûkatının ihtiyaçlarını giderip zengin kılan.
90 – El-MÂNİ’: Dostlarını, başkalarının eziyetinden koruyan; istediği şeyin meydana gelmesine engel olan.
91 – Ed-DÂRR: Hikmeti gereği elem ve zarar verici şeyleri yaratan.
92 – En-NÂFİ’: Faydalı şeyleri yaratan.
93 – En-NUR: Körlüğü olanları nuruyla görür kılan, dalâlette olanları da hidayetiyle irşat eden; âlemleri aydınlatan.
94 – El-HADİ: Kullarına hidayet veren, doğru yola ulaştıran.
95 – El-BEDİ: Eser ve ihsanıyla apaçık görünen.
96 – El- BAKİ: Varlığının sonu olmayan, sonsuz ve baki olan.
97 – El-VÂRİS: Bütün mülk ve servetlerin gerçek sahibi olan; mahlûkatın yok olmasından sonra da baki kalan.
98 – Er-REŞÎD: Bütün işlerini ezeli hikmetine göre neticeye ulaştıran; mahlûkata maslahatlarını gösteren.
99 – Es-SABUR: Asilerden intikam almada acele etmeyen, cezalandırmayı belli bir müddet tehir eden.