Kendisi fevkalade bir öğretmen ve tanıdığım en güzel şahsiyetlerden olan sevgili dostum Öznur’un kaleminden…
Bu yazı,
Çocuğu MEB’de okuyan tüm velilere ve MEB’de çalışan tüm öğretmen arkadaşlara tavsiyedir…
YILLARDIR EĞİTİM-ÖĞRETİM camiasında yer alan bir eğitmen olarak eğitim-öğretim sistemimizdeki yanlışları, çıkış yollarını dilimin döndüğü, kalemimim yettiği ölçüde yazdım. Umarım doğru yerlere ulaşır ve bir faydası olur…
Bir gün yavru deve annesine sormuş :
– Anne bizim kirpiklerimiz neden böyle uzun?
– Çöl ortamındaki kum fırtınalarından gözlerimizi koruyabilmek için..
– Peki anne, bizim neden hörgüçlerimiz var?
– Çöl ortamındaki susuzluğa ancak hörgüçlerimiz ile dayanabiliriz de ondan..
– Pekiiii, bizim toynaklarımız niye bu kadar geniş?”
– “Çölde yürürken ayaklarımız kuma batmasın diye..
Yavru deve, düşünmüş düşünmüş.. Annesinin verdiği yanıtları da düşünmüş ve çaresizce başını kaldırıp annesine tekrar sormuş:
– Peki anne, o halde bizim Atatürk Orman Çiftliği’nde ne işimiz var?
Çölün tüm şartları düşünülerek var edilmiş bir canlı türünün, bu özelliklerinin hiçbirini kullanamadığı bir çiftlikte ne işi vardır gerçekten? Bu sorunun yanıtı için çevremizdeki insanlara biraz kulak vermemiz gerek.
Yaşadığım bölgedeki tanıdık bir diş hekimine kontrol için gittim. Muayeneden sonra reçete yazmak için masasına geçti…….
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından yayımlanan genelgeye göre, okul kantinlerinde gazlı-kolalı içecekler ve cips satışı yapılmayacakmış
Bakanlığa bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin güvenli, sağlıklı beslenme bilinci kazanmalarına katkı sağlamak, olabilecek gıda zehirlenmeleri, bulaşıcı hastalıklar, yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı hastalıklar ile şişmanlığı önlemek amacıyla yayımlanan genelgeyle, ”Eğitim kurumlarının, yatılı veya pansiyonlu yemekhaneleri dahil olmak üzere kantinleri, çay ocakları, büfeleri vb. yerlerde çocukların dengesiz beslenmesine, şişmanlığa (obezite) neden olabileceğinden, doğal maden suları hariç, enerji yoğunluğu yüksek, besin değeri düşük olan (enerji içecekleri, gazlı, aromalı ve kolalı içecekler) ile kızartma ve cipslerin satışları yapılmayacak, otomatik satış yapan makineler de bulundurulmayacaktır. Bunların yerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından üretim veya ithalat izni bulunan süt, ayran, yoğurt, meyve suyu, taze sıkılmış meyve suyu ve tane ile satışı yapılabilen meyve bulundurulacaktır” şeklinde değiştirildi.
*******************************************************
Alınan bu kararı destekliyorum.
Geç kalınmış olsa da yavrularımız -en azından- bundan sonra abur cubur ile temaslarını azaltacaklar.
Ve acilen ! Tüm okullarda sağlık bölümü, revir, hemşire olması için Milli Eğitim Bakanlığı yada Sağlık Bakanlığı harekete geçmelidir.
50 kişiden fazla çalışanı olan iş yerlerinde hekim bulundurma zorunluluğu getirilmişken, binlerce öğrencinin bulunduğu devlet okullarımızda sağlık personelinin olmaması akıl alır gibi değil.
Merdivenlerden inişleri, bahçede koşuşturmaları her an bir kazaya gebe…
Okula gönderdiğim çocuğumun sürekli kullanığı bir ilacı var ise bunu ilgili hemşireye teslim etmeli ve saati geldiğinde verileceğini bilmeliyim. Doğru olanı bu !
Geç kalınmadan uygulamaya alınmalıdır.