Sıradan pazar sabahlarından biriydi o sabahta.
Gülücüklerle , oğluşumuzun şen kahkahaları ve öpüşleri ile uyandığımız bir sabah….
Ben meleğimizin sabah temizliği ile ilgilenirken
Sen mutfağa yönelmiştin
O güzel kahvaltılarımızdan birini daha hazırlamak için.
Azizin sabah hazırlığı bitti, cicilerini giydi
Ve annesinin odaları toplamasına yardım etti
Yatağın örtüsünü düzelttik oğlumuzla
Perdeleri açtık
Pijamalarını çekmecesine koyduk
Azizi sana verdim
Salona geçtiniz
Oyun oynarken baba-oğul, masayı açtım ben.
Allah ne verdi ise…
En bol olan muhabbetimiz,masanın tam orta yerinde …
Azizin döküp saçmalarına kulak vermeden,
Pek görmemeye çalışarak kirlenen üst başını
Kahvaltımızı da bitirdik
Öğlende sonrası için plan kurduk
Hava güzeldi
Bahar vardı dışlarda
Parka gidecektik
Birlikte kaldırdık sofrayı, topladık mutfağı
Mis gibi bahar havasında çok eğlendik
Belkide Aziz’den daha fazla biz….
Eve döndük
Öğleden sonra konuklarımız geldi
Onlarla güzel sohbetler ettik, ikramlarımız oldu
Akşam üstüne doğru yolcu ettik
Ardından yine mutfağa girdim
Yemek olmasına karşın
Hafta sonu diye daha özel bir şeyler hazırladım
Sevdiğin patlıcan salatasını yaptım, bol sirkeli, zeytin yağlı, domatesli
Soğanlarını ovdum tuzla, süsledim
Sen çıtır ekmek aldın bakkaldan
Sofrayı kurdum
Izgara yaptım, yanında çorbası pilavı
Yaprak sarması da vardı buzlukta,
Nasılda unutmuşum daha önceden çıkarmayı…
Nefis bir yemekti…
Yine baş köşedeydi muhabbetimiz
Akşam oldu..
Gece indi sokağımıza
Evimiz ışıl ışıl…
Bulaşıkları diziyordum makineye
Geldin yanıma
“Canım ?” dedin
“Bitanem” dedim…
Gülümsedin…
“Akşama dışarı çıkalım mı” dedim
“Ya oğlan ?” dedin
“Anneme bırakırız…?”
“Olur :)”
Güzel bir geceydi
Sen birinci ben ikinci oldum bowlingde
Arkadaşlar da sonunculuğu paylaştılar
Elimden düşürmedim her zamanki gibi fotoğraf makinemizi
Sonradan fark ettim en çok senin resmini çektiğimi
Gece oldu…
Oğlan uyudu
Bende onu uyuturken uyumuşum yanında
İtina ile uyandırdın beni
“Üşüme burada, hadi gel yat yerine” dedin
“Kapıyı kilitledik mi?” dedim
“Merak etme canım” dedin
Tatlı rüyalara dalmışım….
Sabah oldu
İşe geldim
Ajandamı açtım
Tarih çarptı gözüme
17 Nisan
Dün..
Bizim sözlenme yıl dönümümüzmüş
4 sene önce …
16 nisan 2002 de…
Buruldu içim
“Nasıl da unuttuk” dedim
Yüzümü aldım avuçlarım arasına, incindim
Seni aradım
Hatırlattım
Şaşırdın, üzüldün…
Telefonu kapattım.
Tüm gün bunu düşündüm
Nasıl olmalıydı diye…
Sabah beyaz güllerle mi uyanmalıydım
Yada akşam için özel bir mekanda güzel bir kutlama mı olmalıydı
Pahalı bir hediye veya?
Kızkardeşim geldi yanıma
“Hayrola” dedi
“Dünü unuttuk ikimizde, 4. yılımızdı” dedim
Güldü “eskidiniz mi ne?” “hiç kaçırmazdınız böyle şeyleri” dedi
Sustum…
Gitti…
Dünü düşündüm baştan sona
Güne başlayışımızı ve ardından yaşananları
Hiçbir hediyenin yada süprizin, bana sürekli yaşattığın güzelliklerin kadar memnun edemeyeceğini fark ettim.
Her günümü sevgi ile yaşatan
Üzerime titreyen
Beni koruyan-gözeten
Saçımın teli incinse kıyamayan eşimsin
Rabbimin lutfu
Biriciğimsin
Benim o günümün değil, ömrümün hediyesi sensin.
Her iki cihanda el ele, mutlu olalım biriciğim.
Nisan 2006